10 Mayıs 2016 Salı

İguazu Şelaleleri - Güney Amerika


Tee Güney Amerika'ya uçuyorsanız eğer ve farklı, göz alıcı, heyecan verici olduğu kadar romantik de bir yer göreyim diyorsanız; İguazu Şelaleleri'ni rotanıza eklemenizi şiddetle tavsiye ederim.

İguazu Şelaleleri, Brezilya ve Arjantin'in sınırında yer alıyor. Öyle ki şelalenin bir yakasında durunca Brezilya'yı, diğer yakasında durunca Arjantin'i seyrediyorsunuz. 

İguazu'ya ulaşım son derece kolay. Mekan son derece turistik olduğu için hem Brezilya hem de Arjantin yakasında şelalelere birkaç kilometre mesafede iki havaalanı var. Haritadan bakınca ikisi de aynı mahallede sanıyorsunuz. Buralardan 15-20 dk'lık taksi (remis) yolculuğu ile kasabaya varabiliyorsunuz. Havaalanlarından civar kasabalara otobüs kalkıyor. Biz balayı münasabetiyle kendimizi ödüllendirdik ve parkın içinde yer alan Belmond Das Cataratas'da kaldık. Park, şelaleyi de içine alan ormanlık bir alandan oluşuyor. Giriş çıkış saatleri belirli, her gün turlar ve turistlerle dolup taşıyor. Tüm parkın içerisinde sadece iki otel var; bir tanesi Arjantin tarafında, diğeri ise Brezilya'da. Bu iki otele de otobüsle ulaşım olmadığı için taksi şart. 


Belmond Das Cataratas önünden şelale manzarası ve park ziyaretçileri
Biz Buenos Aires'ten İguazu'ya uçtuk, buradan taksi ile köprü üzerinden sınırı geçerek Brezilya tarafındaki parkın içinde bulunan otelimiz Belmond'a vardık. Taksiyle sınırı geçmek son derece kolay. Brezilya da Arjantin de Türk vatandaşlarına vize uygulamadığı için taksi şoförleri sınırda pasaportunuza damga vurdurup size iade ediyor. Arabadan inmenize bile gerek kalmıyor. Sınırı geçerken köprünün rengi Arjantin'in gök mavi-beyazından Brezilya'nın sarı-yeşiline dönüyor:) 

Park içindeki oteller civar kasabalara göre daha lüks ve pahalı. Ancak bambaşka bir deneyim sunuyorlar. Gece gündüz istediğiniz zaman şelalelerin yanında yürüyebiliyor, köprülerden manzaraya bakabiliyorsunuz.

Belmond Das Cataratas önünden şelale manzarası ve gün batımı
Fazlasıyla sevimli ve zevkli odamız, penceremizin hemen dışı ise orman
Belmond Das Cataratas

Gece otelin teraslarından birinde caipirinha'nızı yudumlarken; taptaze havayı soluyup, hemen yanıbaşınızdaki şelalenin sesini dinleyebiliyorsunuz. 

Caipirinha keyfi
Otelimizin, sabah erken saatte rehber ile şelale turu aktivitesi vardı. Genelde otel aktivitelerine katılmayı sevmeyiz, ancak ortam o kadar güzeldi ki bu sefer bir istisna yapalım dedik. Şansımıza koca otelde bizden başka kimse tura yazılmamıştı, özel rehberimiz eşliğinde, daha park açılmadan şelale turumuzu yaptık. Hem rehberimiz çok sıcakkanlı bir Brezilya'lıydı keyifle gezdik, hem de bize ayrılmış kilometrelerce uzunluğundaki şelalelerin arasında kendimizi acayip VIP hissettik :) 




Puerta de İguassu veya civardaki farklı bir bölgede kalacaksanız da parka gün içerisinde çok sayıda otobüs kalkıyor. Sabah, açılışla birlikte gelmenizi tavsiye ederim. Öğlen kalabalığına ve (yaz mevsiminde burada olacaksanız) sıcağa kalmazsınız. Girişinde bilet kesiliyor. Şelaleler boyunca köprülerden yürüyorsunuz ve en sondaki cafe+hediyelik eşya dükkanına varıyorsunuz. Bu cafe'ye gelmeden önce size coati'lerden bahsetmem gerek. Bunlar tilki-rakun arası, ailece ortalıkta dolanan, uzaktan tatlı, elinizde yemek olmadığı sürece yakından da tatlı hayvancıklar. Şelale boyunca yürürken eğer şanslıysanız birkaç aileye denk geliyorsunuz. 

Coati
Ormanın içinden yürürken gördüğümüz mantarlar
Bölgede bir de kocaman ve rengarenk kelebekler var. Coati'lerle kelebeklerle şelale manzarası eşliğinde güle söyleye, yer yer ıslana ıslana (evet, doğru!! Yanınıza mutlaka yağmurluk alın. Yoksa çoraplarınıza kadar ıslanacaksınız) şelalelerin bitimindeki cafeye geldiniz. İşte buraya dikkat! Açık alandaki hamburgerciden yemek alıp şelaleye doğru birşeyler atıştırmak hiç de göründüğü kadar iyi bir fikir değil, çünkü coatiler yemek görünce biraz asabileşiyorlar. Oraya oturduğumuzda yemek alanındaki insanlar coati kovalamaktan yemek yiyemiyordu, biz de iki masa değiştirdik ama çekirge üç kere sıçrar demişler ben de son masada hamburgerimi coati çetesine kaptırdım:) Cafe'nin hemen bitişiğinde kapalı mekanı olan bir restoran var, burayı tercih etmek daha güvenli olacaktır. 

Coati menü biz yiyelim diye yapılmamış:)
Dev kelebek
İguazu'ya gelmişken yapmadan dönmemeniz gereken bir başka aktivite de bot safari. Macuco Safari adı verilen bu safari ismini civarın en çirkin kuşundan alıyor. Gri bir tavuğa benzeyen bu kuşun özelliği ise masmavi yumurtası. Burada hiç yağmurluk giymeye uğraşmayın, çünkü alttan üstten gelecek nehir suyuna karşı giyeceğiniz yağmurluk da sizi korumayacaktır. Araçlarla ormanı geçtikten sonra botlara binip şelalelerin arasından geçiyorsunuz, motoru kullananlar sizi ıslatmak için sertçe botu döndürüp kendi dalgasına giriyor, hatta şelalenin altına yanaşıyor. Bu oldukça eğlenceli, tavsiye ediyorum.



Son olarak, Brezilya tarafında, parkın hemen çıkışında Parque das Aves (Kuş Parkı) var. Rio filmini izlediyseniz eğer oradaki kuşların tamamını bu parkta görebilirsiniz. Rengarenk Tukan'lar, Macau'lar, kelebekler, sürüngenler, kartallar, akbabalar, şahinler, baykuşlar... Aklınıza ne gelirse. 





Macau
Toucan




















Durup dinlenme ihtiyacı hissettiğinizde Park içindeki cafenin buranın üzüme benzer yerel bir meyvesi olan Açai'li (bizim karadutun aynısı) ve üzeri muz ve granolalı dondurması oldukça güzel. Özellikle yazın gittiyseniz serin serin iyi geliyor.


Dinlenmek ve doğanın keyfini uzun uzun sürmek istiyorsanız size İguazu'da 3-4 gün, deneyimlemek için ise 2-3 gün yeterli olacaktır. Ancak bugüne kadar gördüğümüz en etkileyici yerlerden birisi olduğunu söylemeliyim. Özetle olur da Arjantin ya da Brezilya'ya yolunuz düşerse İguazu'ya bir şans verin ve gidin, pişman olmazsınız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder