11 Nisan 2015 Cumartesi

Foça'da dinlendirici bir tatilin rehberi

Foça, İzmir'e bağlı küçük bir sahil kasabası. İlk Aşk filmini izlemiş miydiniz? Hani Çetin Tekindor, Vahide Gördüm, Dolunay Soysert ve Halit Ergenç'in başrollerde oynadığı, küçük bir çocuğun ilk aşkını anlatan film... İzleyenler bilir, film çok güzel bir sahil kasabasında geçiyor. İşte orası Foça :) Romantik bir filme set olmuş bir mekan.


Foça'nın tarihinin milattan önce 11. yy'a dayandığı ve Aiollar'ca kurulduğu bilinmektedir. Çevresindeki kayalıklarda yaşayan fok balıklarından dolayı Phokaia ismini almış, bu isim günümüze Foça olarak gelmiş.

Phokaia'da İon yerleşimi İ.Ö. 9.yy'da başlamış. Phokaialılar'ın çok iyi denizci oldukları ve içinde bulundukları döneme göre çok büyük tekneler yapabildikleri biliniyor. Denizcilikteki becerileri, mühendislik becerileri ile birleşince, zamanında Ege, Akdeniz ve Karadeniz'e açılarak çok sayıda koloni kurmuşlar. Denizcilik ve kolonicilik derken, ticarette de gelişmiş Phokaia'lılar ve İonya'da, altın-gümüş karışımı sikkeyi ilk bastıran kentler arasında yer almışlar.

Foça'ya göz dikenler de çok olmuş malesef ve Persler'in tahrip ettiği ilk İon kenti Phokaia olmuş. Bu istila ile kentin parlak dönemi de sona ermiş. Esaret altında yaşamak istemeyen Foça'lıların büyük kısmı kenti terk etmiş. Büyük İskender'in Pers egemenliğini yıkması sonucu Foça da kendisinin yönetimine girmiş. İskender'in ölümünden sonra da sırayla Seleukoslar, Bergama Krallığı ve Romalılar Foça'ya egemen olmuş. (Kaynak http://www.izmirkulturturizm.gov.tr/TR,77451/foca.html)

Foça, Eski ve Yeni Foça olarak iki bölgeye ayrılmış durumda. Butik bir sahil kasabası olarak korunan taraf Eski Foça. Yazımızda da Eski Foça'dan bahsediyor olacağız. 

Öncelikle ulaşımla başlayalım; İzmir Adnan Menderes Havalimanı'na inerseniz İzban + otobüs ile Foça'ya ulaşabilirsiniz. İzban'dan Hatundere durağında inerseniz oradan ESHOT 744 hattı sizi direkt Foça'nın içine götürüyor. Havaalanından Havaş ile veya herhangi bir ilden otobüs ile İzmir otogarına gelecek olursanız, otogardan Kalkan Foça otobüsleri de mevcut. 

Artık Foça'ya vardığımıza göre asıl meseleye gelebiliriz :) Deniz kenarına dizilmiş restoranları ve otelleri yaz sezonu boyunca turistlerle  dolup taşan küçücük bir sahil kasabası burası. En çok hoşumuza giden şeylerden birisi kasaba merkezinin sahili boyunca denize uzanan merdivenler ve kumsalların olması, dolayısı ile insanlar evlerinden çıkıp hemen denize girebiliyorlar. 
Foça'da, çoğunluğu balık üzerine olmakla birlikte, yemek için farklı alternatifler var. Biz de her akşam farklı bir mekan denedik. Öncelikle Saka Balık'ı anlatalım; burası meydandaki heykellerin hemen arkasında, hediyelik eşya satan bir dükkanın karşısında yer alan, bir ailenin işlettiği, minik ve salaş bir balıkçı. Mekanı mavi beyaz sandalye ve masalarından tanıyabilirsiniz. İsterseniz kendi balığınızı dışarıdan getirip pişirtebiliyorsunuz. Biz öyle yapmadık, oranın balıklarından barbun ve istavrit yedik. Öncesinde de midye dolma, salata, börülce sipariş ettik. Mezeler de balıklar da lezzetliydi. Ayrıca yemeğe, türk sanat müziğinin eşlik etmesi de çok keyifli.
Saka Balık

Bir başka akşam da Liman Restoran'ı denedik. Burası hemen sahilde, Beşkapılar'a giden köprünün yanında büyük bir meyhane. Mezeler yine çok lezzetliydi, fiyatlar da nispeten uygundu. Foça sezonda kalabalıklaşıyor ve restoranlarda yer bulma meselesi de bir çok popüler yaz destinasyonunda olduğu gibi zaman zaman sinir bozucu bir hal alabiliyor. Liman Restoran bu tür durumlarda gideceğiniz doğru yer. Garsonlar son derece ilgili ve kibar. Sizi kapıdan çevirmiyorlar :)

Son olarak da Fokai'ye gittik. Bizce Foça'da mezeleri ve balıkları en lezzetli mekan burası. Arnavut kaldırımlı bir sokakta, sarmaşıklarla kaplı taş evlerin arasında yemeğinizi yiyorsunuz. Deniz manzarası yok ama yine de bunun eksikliğini hissetmiyorsunuz. Menüden istediğiniz mezeyi ve balığı seçebilirsiniz, kötü çıkma olasılığı pek yok, ama atoma (süzme yoğurt, zeytinyağı ve acı kırmızı biberle yapılan bir meze) dikkat edin, herkesin yiyebileceği bir şey değil :)
Yine hemen merkede, deniz kenarında ufacık bir kafe olan Kale Cafe'nin kahvaltısı müthiş. Çizburgeri de tavsiye edilir.
Kale Cafe - kahvaltı
Kale Cafe - Burger
Akşam yemeğinden sonra tatlıya da yer ayırmanızı tavsiye ederiz, zira Nazmi Usta'nın meşhur dondurmalarını tatmadan Foça'dan ayrılmak İstanbul'a gelip boğazı görmemek gibi olabilir. Demedi demeyin. 

Foça'da gece hayatı genellikle sahile dizilmiş ve bazılarında canlı müzik yapılan salaş barlardan oluşuyor.  Biz Miço'yu tavsiye ederiz. Masa olarak kullandığı sörf tahtasından hemen tanıyacaksınız mekanı. Bir de Bykuş var. Güzel canlı müzik yapıyorlar ve içkilerin yanına ferahlatıcı olarak salatalık getiriyorlar ki bizce fındık fıstıktan çok daha iyi gitti yaz sıcağında :) 
Yeme içmeden sonra otellerden de bahsedelim biraz. Biz Karaçam Otel'de kaldık. Yeni açılan, temiz ve güzel bir otel. Otelin konumu mükemmel, kahvaltı da gayet iyiydi. Biz denize bakan balkonlu odayı tutmuştuk, çok doğru bir karar vermişiz. Buyurun balkonumuzdan bir manzara:
Karaçam Otel'in balkonundan manzaramız
Karaçam Otel'in balkonundan manzaramız
Pembeli mavili bir taş ev olan Lola 38'i de şiddetle tavsiye ederiz. Biraz tuzlu bir mekan ama  Foça'daki diğer otellerden çok farklı bir butik otel.


Dediğimiz gibi Foça'da kasaba merkezinde rahatlıkla denize girebilirsiniz, ancak azıcık tropik olsun, plaja geldiğimi anlayayım diyorsanız Bueno Beach Club'ı tavsiye ederiz. Şezlong bulmada sıkıntı yaşamamak adına erken gitmenizde fayda var. Mekan geceleri de çeşitli konserlere ev sahipliği yapıyor. Biz oradayken Ayşe Hatun Önal çıkmıştı. Hanedan ve Mambo Beach de diğer alternatifler. Hanedan'ı da tavsiye ederiz, beach club tarzı bir yer istemeyenler için ideal. Bir de Nelson Beach var; plaj alanı ve sunduğu hizmetlere diyecek sözümüz yok, ancak otel müşterisi olamayanlar için bizce giriş ücreti biraz yüksek.
Bueno Beach Club
Bir kıyı kasabasına gelip de imkan varken tekne turu yapmamak olmaz. Foça'da tekne turu için alternatif çok olsa da biz Maymi teknesini çok çok şiddetle tavsiye ederiz. Aynı zamanda Dedem Otel'i de işleten Murat Bey'in teknesi. Tekne turlarına genelde minik kızı da katılıyor. Geçen yaz bir bebek daha katılmıştı aileye, önümüzdeki yaz Maymi ekibini seçenleri bir ufaklık daha karşılıyor olacak :) 

Sona gelirken önümüzdeki yaz Foça'ya birkaç gününüzü ayırmanızı tavsiye ederiz. Kış yorgunluğuna iyi gelecek, sizi dinlendirecek ve dönüş yolunda bir sonraki seferinizi planlatacaktır. Biz, Foça'nın sokaklarında gizli olduğuna ve üzerine basanın bir gün mutlaka buraya geri döneceğine inanılan karataş efsanesini düşünüp, o taşa basmış olduğumuzdan emin bitirdik tatilimizi :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder